Yaşam süresini azaltan etkenler deyince akla ilk; sigara, alkol, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, obezite vs. geliyor.
Oysa tüm bunlara dikkat etseniz bile yaşadığınız bölgede hava kirliliği varsa yaşam süreniz kısalıyor!
Hava kirliliği her yıl yaklaşık 8,8 milyon kişinin erken ölümüne neden oluyor.
Euronews haberine göre bir diğer tehlike de mutfaklarda!
Bilim insanları 50 yıldır nitrojen dioksitin (NO2) kirliliğinin gazlı ocak kullanılan mutfaklarda elektrikli ocaklara kıyasla çok daha fazla olduğunun farkında.
Ancak NO2’nin kaç insanın ölümüne neden olabileceği hakkında kesin bir veri yoktu.
Ta ki, İspanya’daki Jaume I Üniversitesi’nden araştırmacılar, mevcut sağlık araştırmalarını Avrupa’daki 14 ülkede evlerde ölçülen NO2 değerleriyle ilişkilendirerek yıllık ölüm sayısını tahmin edene kadar.
KADINLAR RİSK ALTINDA
Çalışmada gazlı ocaklardan çıkan dumanın yılda yaklaşık 40 bin Avrupalının erken ölümüne katkıda bulunduğu ortaya çıktı.
Avrupa’daki evlerin yaklaşık üçte birinde gazlı ocaklarda yemek pişiriliyor. En yüksek NO2 seviyelerine sahip olanlar da bu evler.
Kirlilik en çok havalandırması yetersiz olan ve uzun süre yemek pişirilen evlerde görülüyor.
Evlerde ısı tasarrufu için genelde hava geçirmez olarak tasarlandığı için gaz ocak kullanılan evlerin içindeki temiz hava da azalıyor.
Son dönemde Türkiye’de yeni konutların dışında eski konutlara da büyük oranda dış cephe kaplaması yapıldığını hesaba katarsak konutlarımızdaki kirli hava oranı yüksek olabilir!
Evin havalandırma sistemi iyiyse ya da ev sık sık havalandırılıyorsa risk azalıyor lakin uzmanlar gaz ocaklarının kapalı olsalar bile güçlü bir sera gazı olan metan gazı sızdırdıklarını da tespit etti.
Kısacası havalandırmada da yetmiyor.
Uzmanlar en kestirme çözüm olarak; elektrikli ocak kullanımının artırılmasını gösteriyor.
Avrupa Halk Sağlığı Birliği (EPHA) de AB ülkelerinden gazlı ocakları kullanımdan kaldırıp ve temiz ocaklara geçiş sağlayacak teşvik politikaları hazırlamalarını istedi.
Ülkemizde de temiz ocaklara geçiş teşvik edilmeli!
Bunu önce kadınlarımız için yapmalıyız. Mutfakta en çok vakit harcayıp NO2 kirliliğine maruz kalanlar onlar!
KAYBEDERSE ABD KARIŞIR MI?
ABD’de anketler Demokrat Kamala Harris’in Cumhuriyetçi Donald Trump’tan sadece bir puan önde olduğunu, bahis siteleri ise yüzde 56 ile yüzde 59 oranında Trump’ın kazanacağını söylüyor.
İki aday arasında itirazların, hile iddialarının çok olduğu, çekişmeli bir seçim geçeceğe benziyor.
Yani Trump kaybederse yine ortalığı karıştırabilir!
Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da Trump’ın 5 Kasım’daki seçimleri kaybetmesi durumunda sonuçları kabul etmeyeceğini söyledi.
Trump kaybettiği seçimi de hileli ilan etmişti. 6 Ocak 2021’de Trump destekçileri Kongre binasını basmıştı.
Trump daha sonra ‘isyana teşvik’ suçlamasıyla yargılandı ama Senato’daki oylamada suçlu bulunmadı.
Bu kez benzer olayların yaşanmasına izin verilmez diye tahmin ediyorum. Ama Trump bu! Ne yapacağı belli olmaz!
Özetle önümüzdeki günler ABD’de çok çalkantılı geçeceğe benziyor!
GERGİNLİĞE GEREK VAR MI?
Geçtiğimiz hafta evlenen ünlü oyuncu İrem Helvacıoğlu ve Ural Kaspar, önceki gün bir mekan çıkışında görüntülendi.
Kaspar’ın gergin tavırları tepki çekti. Muhabirlerin sorularına cevap vermeyen ve bir an önce arabasının gelmesini isteyen Kaspar’ın eşinin omzundan elini bir an olsun çekmemesi de dikkat çekiciydi.
Helvacıoğlu ise endişeli ve gergin gözüküyordu.
Kaspar’ın nikah törenindeki gergin tavırları ve sert bakışları eleştiri konusu olmuştu.
Birçoğumuz Kaspar’ı Helvacıoğlu ile evlene kadar tanımıyorduk.
Suadiye’de bir restoran işletiyormuş.
Kaspar’ın egosu yüksek ve sinirli biri olduğu yönünde yorumlar yapıldı.
En ilginç yorum ise; “Kadınlar bad boy (kötü çocuk) sever” idi!
Kaspar’ın elini sürekli eşini omzunda tutması vücut dilinde bir güç göstergesidir.
“Nereye gideceğini, ne yapacağını ben söylerim” anlamına gelir.
Tabii bu durum da bizi değil Helvacıoğlu’nu ilgilendirir.
Bize çiftin mutluluğunu dilemekten başka bir şey düşmez.
Ancak şöyle de bir durum var; Helvacıoğlu işi gereği muhabirlerin gölgesinde yaşamaya alışkın.
Kaspar’ın hal ve hareketleri ise medyanın ilgisine alışık olmadığını ya da bu ilgiden rahatsız olduğunu gösteriyor.
Ama Helvacıoğlu da popüler bir oyuncu, medya onu hep takip edecek.
Kaspar umarım bu duruma alışır. Ve böylece ünlü çift ile muhabirler arasında tartışma, kavga vs. çıkmaz.
Sonuçta herkes işini yapıyor.
Helvacıoğlu bu ince çizgiyi eşine anlatmıştır diye düşünüyorum.
ÇİNLİ ZURNACI
Bir Çinlinin, Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde yol kenarından zurna çalarken görüntülenmesi gündem olmuştu.
Gerçekten garip bir durumdu.
Bir Çinli, otoyol kenarında neden zurna çalsın ki?
“Kesin Çin ajanıdır” diyenler bile oldu.
Bir casusun yol kenarında zurna çalıp haberlere konu olacağına inanmamızı bekliyorlar herhalde!
Dün Çinli zurnacıdan merakları giderecek şu açıklama geldi:
“Adım Tao Jianwai. Kapaklı ilçesinde bulunan bir fabrikada makine mühendisi olarak çalışıyorum.
Kapaklı’da bir adreste ikamet ediyorum. Zurna çalmayı çok seviyorum, müzik benim hobim. İnsanları rahatsız etmeden şehirden uzak yerlerde bu hobimi gerçekleştiriyorum.”
Komşu gürültüsü yüzünden çıkan kavgaları düşününce Çinli zurnacının hareketi daha anlamlı oldu.
Ne güzel medeni bir insan. Tao, TV kanallarına konuk olursa ünlü olur yakında.
Bir Çinli zurnacımız eksikti…
Altyazı
“Yalnızlıkla aşk anlaşmış gibi. Yalnızlık aşka itiyor, aşk yalnızlığa.” (Annie Hall)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024SPOR
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024